MUĞNİ’L-MUHTAC

YOLCULUKTA NAMAZ

 

E. YOLCULUK RUHSATLARINDAN YARARLANMAK MI YARARLANMAMAK MI DAHA FAZİLETLİDİR?

 

Meşhur görüşe göre; yolculuk üç merhaleye ulaşıyorsa namazları kısaltarak kılmak tam kılmaktan daha faziletlidir.

 

Kişi oruç tutmaktan zarar görmüyorsa yolculukta oruç tutması tutmamasından daha faziletlidir.

 

YOLCULUKTA NAMAZLARI KISALTMAK TAM KıLMAKTAN DAHA FAZİLETLİDİR

 

1) Üç merhale ve ötesinde

 

Yolculuk üç merhaleye ulaşıyorsa [namazı kısaltmak mı yoksa tam kılmak mı daha faziletlidir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır]

 

[Birinci görüş]: Meşhur olan görüşe göre namazları kısaltarak kılmak tam kılmaktan daha faziletlidir.

 

[*] - Bunun delili Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri hadistir. (Buhari, Taksırü's-salat, 1080; Müslim, Salatü'l-müsafirın, 1581)

Ayrıca kısaltarak kılmak suretiyle, Ebu Hanife gibi bunu farz görenlerin görüş ayrılığından da çıkılmış olur.

 

Ancak ailesi ile birlikte denizde yolculuk yapan kaptan ve bir vatanı olmaksızın sürekli yolculuk yapan kişinin -İmam Ahmed b. Hanbel gibi onların tam kılmasını farz görenlerin görüş ayrılığından çıkmak için- namazlarını tam kılması daha faziletlidir. Bu konuda nakledilen görüş ayrılığı, Ebu Hanife'nin görüş ayrılığından daha zayıftır. Diğeri, asılla desteklendiğinden daha güçlüdür. (Buradaki "asıl" dan kasıt, Aişe' (r.anha)'nın "namaz başlangıçta iki rekattı, daha sonra yolcu için bu aynen bırakıldı, mukim için dörde çıkarıldı" mealindeki hadisidir. (çev.)

 

[İkinci görüş]: Meşhur görüşün karşısında yer alan görüşe göre namazı tam olarak kılmak mutlak olarak daha faziletlidir; çünkü aslolan namazı tam kılmaktır. Üstelik bunda kısa kılınana göre daha çok amel yapılmaktadır.

 

2) Üç merhaleye ulaşmayan yolculuklarda

 

Üç merhaleye ulaşmayan mesafede namazı tam kılmak daha faziletlidir; çünkü aslolan tam kılmaktır. Ayrıca Ebu Hanıfe gibi bunu farz görenlerin görüş ayrılığından da çıkılmış olur. Hatta Maverdı "süt emme" bahsinde bu mesafede namazı kısa kılmanın mekruh olduğunu söylemiş, Nevevi de aynı görüşü ŞafiI' den nakletmiştir. Ancak Ezrai bunun garip ve zayıf bir nakilolduğunu söylemiştir.

 

[istisnalar]

 

Ezral'nin dediği üzere bundan "sürekli abdest bozucu bir özrü buhı.nnan" kimseler istisna edilir. Bu kişiler;

 

[a] - Namazı kısa kıldığında abdesti bozan durum meydana gelmiyor, tam kıldığında abdest bozan durum meydana geliyorsa, onların kısaltarak kılmaları mutlak olarak daha faziletlidir.

 

[b] - Yine bu durumdaki şahısların, abdesti bozan durum bulunduğu halde bu namazı cemaatle kılmasındansa kısaltarak tek kılmaları daha faziletlidir.

 

Her iki mesele de alimlerin şu görüşü ile karşılaştırıldığında problem teşkil etmektedir: Özürlü kişi namazı ayakta kıldığı zaman abdesti bozacak durum gerçekleşiyor, oturarak kıldığında gerçekleşmiyorsa namazı oturarak kılması farzdır.

 

Aralarında şu fark olduğu söylemek mümkündür:

 

Oturarak namaz kılması ayakta kılmasının bedelidir. Diğer mesele ise [uzun kılmak yerine kısa kılmak] ise böyle değildir.

 

[c] - Yine kişi her an gerçekleştirmeyi beklediği bir iş için dört günden fazla bir yerde ikamet ettiğinde de böyledir. Daha önce "mestler üzerine mesh etmek" konusunda şu kural geçmişti:

 

Bir kimse yüz çevirerek veya caiz olduğundan şüphe ederek -yani gönlü tatmin olmayarak- sünnetten yüz çevirirse, o sünneti terk etmesi mekruh olur. (Genel kural)

 

 

YOLCULUKTA ORUÇ TUTMAK TUTMAMAKTAN DAHA FAZİLETLİDİR

 

1. Oruç tutmaktan dolayı bir zarar söz konusu olmuyorsa

 

Uzun yolculukta Ramazan orucunu tutmak oruç tutmamaktan daha faziletlidir. Çünkü;

 

[&] - Bu şekilde hem oruç borcu ödenmiş olur hem de Ramazan' daki vakit oruç ibadeti olmaksızın geçmemiş olur.

 

[*] - Ayrıca Nebi (s.a.v.)'in çoğunlukla uygulaması bu şekildeydi.

 

[*] - Yine Yüce Allah 'oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır" [Bakara, 184] buyurmuştur.

Zahirı mezhebine mensup alimlerin "yolcu ramazanda oruç tutamaz" şeklindeki ifadeleri dikkate alınmaz; çünkü muhakkik alimler onların görüşlerine hiçbir değer vermezler. Bunu Cüveyni belirtmiştir.

 

2. Oruç tutmaktan dolayı bir zarar söz konusu oluyorsa

 

Yolculukta orucun daha faziletli olması kişinin bundan zarar görmemesi halinde söz konusudur. Şayet hasta olmak veya oruçlu halde yolculuğa tahammül edememek gibi bir zarar söz konusu olursa oruç tutmamak daha faziletlidir.

 

[*] - Nebi (s.a.v.) yolculukta oruç tutan ve [bu sebeple de] kendisine gölge yapılan bir adam gördü. Şöyle buyurdu: Yolculukta oruç tutmak iyiliklerden biri değildir. (Buhari, Savm, 1946; Müslim, Slyam, 2607)

 

Kişi oruç tuttuğunda ölmekten, herhangi bir organını kaybetmekten, organının işlevsiz hale gelmesinden korkarsa -Gazali'nin elMustasfa adlı eserinde belirttiği üzere- oruç tutması haram olur.

 

Kişi oruç tuttuğunda derhal zarar görmemekle birlikte zayıflamaktan korkarsa ve içinde bulunduğu yolculuk da hac veya savaş için yapılan bir yolculuksa Ezrai'nin dediğine göre oruç tutmaması daha iyidir. ibnü'ş-Şehbe "öyle anlaşılıyor ki bu kafile ile birlikte yolculuk yapan kişi hakkında olup, tek başına yolculuk yapan hakkında söz konusu değildir". Ezrai'nin bunu kastettiğinde şüphe yoktur. ileride şu konu da gelecektir: "Kişi ruhsatın yapılmasının caizliğinde veya sünnetten yüz çevirerek terk edilmesinin caizliği konusunda şüphe etse ruhsatı terk etmesi mekruh olur."

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A. YOLCULUKTA NAMAZLARI BİRLEŞTİREREK KILMANIN HÜKMÜ